26 Temmuz 09

küçüğüm

küçüğüm
kücücüksün
tutarsam kırılır
kayar gidersin avuçlarımdan
yapamam hiç bir şey

dokunamam
incinirsin
yanar canın
sana her bakışımda
dayanamam

açsam gökyüzünü
gitsek seninle en tepeye
korkarsın
korkarım kayarsın da ellerimden
düşersin diye
dayanamam

küçüğüm
küçücüksün
anlatsam sana bildiklerimi
kaçarsın
kaçarsın da tutamam seni

anlayamazsın beni
anlatamam

26 Temmuz 09

biri

sen uyurken oluyor ne oluyorsa
ellerim kayıyor yanaklarında
dokunuyorum korkarak
korkarak ki uyanırsın
toz olur giderim diye
pencerenden

uzanıveriyorum yanına
gülümsüyorum
belli belirsiz nefes alışın
gülümsetiyor beni

seyrediyorum seni
gücüm yetene sabah olup ta
güneş beni alana kadar
dokunuyorum yanaklarına
dudaklarına
öpüyorum hafifçe

sen farketmesen de
biri var sana uyanan her yeni gecede

25 Temmuz 09

öldür beni

böyle
yavaş yavaş ölmek istediğimi
sana kim söyledi ki

söyledi de
yavaş yavaş kopartıyorsun ruhumu etimden
ellerim acısı henüz tazeyken
kim dedi ki sana kopartıp at kalbimi de
diye

konuş
kim dedi ki sana doldur içimi acılarla
göster kendini gün aşırı da
öldür beni

14 Temmuz 09

farkında

farkında mısın
hayatımda neleri berbat ettiğinin
sana döndüğüm her anda
etrafımda olanları
nasıl da öldürdüğünün

elimi ayağımı kesen
gözlerimi neme boğan
rüyalarımı hapseden
düşüncelerimi kendinden geçiren
varlığının
ve bunun varlığımı ne hale getirdiğinin farkında mısın

ölüyorum
öldürüyorum şimdi de
ellerimdeki cesetlerimi sayamazken ben
sen ruhumda açtığın yaranın farkında mısın
ölüyorum diyorum
ölüyorum

9 Temmuz 09

yitik

yitik bir duygu
çok yakınımda, çok yakınında

kırılmış bir kalp
onarılamayacak bir hayal oyuncağı
hüzünlü saatlere esir
küçücük bir mutluluk
şimdi senden bana kalan

tuttuğum, tutunduğum her şey
inandığım
toz bulutlarının içinde gittikçe uzaklaşırken benden
diliyorum ki şimdi
bu olmamalı tutunduğum, inandığım
sonra bakıyorum ki elimde kalanlara
çok yalnızmışım çok

biz gizemin içinde
büyümesini beklediğim çiçeklerim
meğer hep güneş diye
karanlığa sığınmışlar umutla
bilmeden, göremeden
anlamamışlar

şimdi kalbimin ortasındaki bu kocaman delik
sızlıyor
sen aklımda her geldiğinde
adın olur olmaz telaffuz edildiğinde
koyuyorum elimi göğsümün üstüne
duymasınlar hıçkırıklarını diye
utanırım, söyleyemem ya
anlamasınlar diye

çok yalnızmışım çok

9 Temmuz 09

nasılsa

işte böyle başlamıştı
ben mutlu sen umutlu
bekledik birşeyleri
olurlar elbet diye

işin bu kısmı benlik aslında
hala beklemekte olan benim
sen bahar gibi gelip geçti sandın
oysa ki ben hep bahardaydım
anlatamadım

şimdi elimde kalan yarım düşlerimle
yürüyorum
ardım soğuk, ardım kanlı
önüm soğuk, önüm kanlı
yollar götürür beni
nasılsa…

5 Temmuz 09

nasıl oluyor

zamanın birinde
ben yeterken birçok şeye
gözlerim yeterken görmeye
sahipken ulaşabildiğim her şeye
nasıl oldu da sende buldum kendimi
nasıl oldu da düştüm böylece sırtımın üstüne

elim uzanırken önümdekilere
nasıl oluyor da yeniliyorum şimdi ellerine
nasıl oluyor da dokunamıyorum şimdi yüzüne

yenmişken her şeyi
nasıl oluyor da kılıcım işlemiyor sana
nasıl oluyor da düşüveriyor gardım karşında

nasıl oluyor

5 Temmuz 09

kalbimi

çıkartsam ortaya da kalbimi
o anlatsa sana
kelimeleri yetiremediğimi bir de onda görsen
o baksa sana
benim bakamadığım gibi

anlatamadığım ne varsa
o söylese sana
de se ki seviyorum, aşığım
anlatsa ki yangınlarımı
yetirse söyleyeceklerini

ne güzel olurdu

5 Temmuz 09

güç

gücüm yetmiyor
elimi uzatıp ta sana dokunmaya
saçlarına, ellerine
kokunla sarhoş olurken
gücüm yetmiyor sana aşktan bahsetmeye

küsersin diye ödüm kopuyor
olur da kaçıverir ağzımdan olmadık bir söz
bakmazsın yüzüme
anlatmazsın bana heyecanlı heyecanlı birşeyler
korkuyorum
gider de gelmezsin diye

bulamıyorum çarelerimi
sen kayıp giderken öylece
ben dokunamıyorum bile sana
gücüm yetmiyor
tutup ta sana sıkıca sarılmaya
bırakmam, ölürüm
ama gücüm yetmiyor
gözlerine bakıp ta anlatmaya
of…

3 Temmuz 09

mavi-yeşil

çimenden daha yeşil
içinde olduğum
ve göklerden daha mavi

usulca, sessizce artan heyecan
hissettiğim
kapısız odalarda gibiyim
anlatamıyorum

rüzgarları kokun zannederek
pencereye koşuyorum
göklere çevirip
gözlerini getiriyorum aklıma

çimenden daha yeşil
içinde olduğum
ve göklerden daha mavi
anlatamıyorum