18 Şubat 24
suskunluğumda
kaç güneş doğdu bu boş duvarlara
kaç kış tenini bıraktı camlarıma
ağlayan bulutların izi ne çok değdi avuçlarıma
ve ben her sabah ne hüzünlerle uyandım
halen sessizce izlerim kendimi boş çerçevelerde
utanıp kırınca aynaları hep aynı pişmanlığa dönerim
sonra dururum, düşünürüm
kaç ayna bu kırılan utancımdan
kaçıncı utanışım çaresizliğime
kaç ben yitip gitti karanlıklarımda
kaç gündüzüm karardı sessizliğimde
kaç benliğim yok oldu suskunluğumda
…